Skip to Content

Uykusuz İnsanların Uykusuzluklarının Nicel(Objektif) Özellikleri

Daha önce de belirttiğim gibi uyku laboratuarları hastaların beyin dalgaları (elektroensefalogram) ile birlikte göz küresi hareketleri (elektrookulogram),kas gerginliği (elektromiyogram), solunum hareketleri ve solunan hava miktarı, vücut hareketleri gibi birçok parametrenin kağıt üzerine yazdırılarak incelendiği mekanlardır. Uyku labotaratuarlarında kısmen de olsa hastanın kendi ev ortamlarındakine benzer şartlar sağlanmaya çalışılır. Hastalar burda vücutlarının muhtelif yerlerine yerleştirilmiş sensörlerle aletlere bağlı olarak uyumak zorundadırlar. Bu sensörler özel maddelerle vücut yüzeyine yapıştırılmakta ve hastanın uykusunu bozmamasına özen gösterilmektedir. Hastalara uyumaları için herhangi bir ilaç verilmemektedir. Hastaların incelenmeleri için alışık oldukları uyku saatleri beklenmekte ve mümkün olduğu kadar doğal uykuları görülmeye çalışılmaktadır. Tahmin edileceği gibi yabancı bir ortamda aletlere bağlı iken tam olarak doğal bir uykunun izlenmesi mümkün değildir. Ancak bu şartlarda yapılan tetkikler hastada varolduğu düşünülen bazı uyku hastalıklarının teşhisi için genellikle yeterli olmaktadır. Daha detaylı ve doğru bilgilerin elde edilmesi gerektiği düşünüldüğünde tetkikler ikinci bir gece tekrar edilmekte, böylece doğal uykuya daha yakın veriler elde edilmektedir.

Uykusuzluk çeken hastaların uykuları incelendiğinde ilk dikkati çeken özellik, uykularının sık sık, kısa veya uzun süreli uyanıklıklarla bölünmüş olduğudur.

Bazı hastalar uykularından tam olarak uyanmasalar da, veya uyandıklarını hissetmeseler de, tetkikler sırasında uykularının sık sık yüzeyelleştiği, sık sık uykunun yüzeyel dönemlerine geri dönüldüğü görülür. İncelemeler sırasında hastaların uyanıklık ve uyku fazı değiştirme sayılarının artmış olduğu saptanır.

Tüm hastalarda görülmese de çoğunlukla normal olarak 10-30 dakika arasında değişmesi gereken uykuya dalma süresi bu hastalarda uzamıştır. Uykunun kalitesinin objektif bir göstergesi olan uyku süresinin yatakta kalma süresine oranı da bu hastalarda (uyku etkinliği) azalmış olarak bulunur.

Uyku süresindeki azalma özellikle 2. faz düzeyinde olduğu için asıl uyku olarak nitelendirilen 3. ve 4. faz ile REM uykularının sürelerinde anlamlı bir azalma görülmeyebilir.

Uykusuz hastaların laboratuarda tetkikleri sırasında saptanan bir başka özellik de alfa-delta uykusu olarak isimlendirilen değişikliktir. Bu hastalarda, uyku sırasında uyanıklıkta gözlenen 8-12 Hz. frekansında beyin dalgaları, derin uykuda gözlenen 1-4 Hz. frekansındaki beyin dalgaları üzerine eklenmiştir. Hastaların objektif verilere bakılarak uyudukları düşünülse de , sabah kalktıklarında hissettikleri yorgunluk uyku içine girmiş olan uyanıklık dalgalarından kaynaklanabilir.

Uykusuzluk çeken hastaların çok iyi bildiği gibi hastalarımızın uykuları çok değişkendir. Bazı hastalar haftanın belli gecelerinde nispeten daha iyi uyudukları halde, diğer gecelerinde uyuyamamaktadırlar. Değişkenliğin hem geceler arasında hem de hastalar arasında da olabileceği düşünülürse, uyku laboratuarında elde edilen neticelerin global değerlendirmeler olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle uyku laboratuarlarında elde edilen veriler hastaların şikayetleri ile birlikte değerlendirilmelidir.

Değerlendirmelerin sağlıklı yapılabilmesi için hastalar laboratuarda birkaç gece üstüste yatırılabilmektedir. Laboratuarda geçirilen ilk gece alıştırma gecesi olarak adlandırılmakta ve bu gecede hastanın yabancı ortama alışması sağlanmaktadır. Alıştırma gecelerinde sıklıkla uyanıklıklarla bölünmüş, kısa süreli bir uyku saptanmakta, ancak bazı hastalar alışılmışın tersine bir şekilde, alıştırma gecesinde evdekine oranla çok daha iyi bi uyku uyumakta ve bu duruma sabah uyandıklarında kendileri de şaşırmaktadırlar. Tersine dönmüş ilk gece etkisi olarak isimlendirilen bu tür bir uyku paterni hastaların genellikle hastane olan güvenli ve değişik bir ortamda kendilerini rahat hissetmeleri sonucudur. Psikofizyolojik insomnisi olan , yani uykuya veya uyku uyunan ortama karşı kötü şartlanma sonucu oluşmuş uykusuzlukta tersine dönmüş ilk gece etkisi ne daha sık oranda rastlanmaktadır.

Yukarıda belirtilen özelliklerin dışında uykusuzluk şikayeti olan hastaların laboratuarlarda incelenmesindeki asıl amaç primer uyku bozuklukları olarak kabul edilen ve uykusuzluğa sebep olduğu düşünülen uykuda periyodik hareketler ve uykuda solunum bozukluğu gibi hastalıkların uyku tetkikleri ile ortaya konmasıdır.

 

Kaynak: Türk Uyku Tıbbı Derneği



page | DSA